Haklı olmaktan daha güzel ve önemli birşey varsa, o da haklı kalabilmektir.
Haklıyken haksız duruma düşebilmek çok kolaydır; bir tek söze, harekete bakar.
Haklı olup da güçlü olmayanlar, özellikle, kendilerini ifade etmek isterken haksız muhatabının gücü karşısında ezilir, ezilmemek için de duygusal yollara başvurur.
Duygu patlamaları her zaman zararlı olmaya müsait, tehlikeli durumlardır. Bu tür durumlarda şöyle bir geriye yaslanmalı, zararlı, tehlikeli, hakkaniyete gölge düşürecek, aşağılayıcı ifadelerden kaçınmalı.
İsrail'in vurduğu gemilerle ilgili olarak tepki göstermek güzel ve hatta şart. Ama tutup da işi "Hitler haklıydı" tarzı ahlak ve his yoksunu, canice laflara getirmek, bir anda haksız duruma düşürebilir kitleleri.
Katilin, zalimin, caninin milleti, ırkı, dini olmaz. Ama kurbanın, mağdurun, mazlumun da olmaz. Bugün eziyet ettiğine bakmayın; Yahudiler de az ezilmedi, gadre ve zulme uğramadı. Bugünün İsrail'inin Filistin'e reva gördüğü acılar, dün kendi dedelerinin zulüm görmüş olduğu gerçeğini unutturmamalı.
Hatırlanmalıdır ki, "those to whom evil is done/do evil in return". Auden'in şiirini daha önce iktibas etmiştim, isteyen açar okur.
Netanyahu kötü ama Hitler de kötüydü. Bugünkünün vahşeti dünkünün zulmünü hoş gösteriyorsa, gören gözler bir kontrolden geçse iyi olur.
Güçlünün, vahşinin, acımasızın değil, zayıfın ve haklının destekçisi olunmalıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder